Güncel:
Yorum Yap Yazdır
Tüp bebek yönteminde bilinmeyenler
 Ankara Çukurambar’da hizmet veren NOVAART Tüp bebek merkezinin kurucusu  olan Prof. Dr. Ahmet Erdem ve Prof. Dr. Mehmet Erdem,  dünyadaki son gelişmeleri uygulayarak uzman doktor, embriyolog, biyolog ve hemşirelerden oluşan kadrosu çocuk yapmak isteyen çiftler için hizmet veriyor.

Tüp bebek yönteminin asıl başlangıcının tüpü olmayanlara , doğum kanalı alınan ya da iltihaplanan hastalar için düşünüldüğünü fakat sonraki dönemlerde yüksek oranda gebelik tedavisine olumlu cevap vermeyenlerde de uygulanmaya başlandığını belirten Prof. Dr. Mehmet Erdem,  tüp bebek tedavisinde ve normal gebelikte yaş kriterinin en önemli noktalardan biri olduğunu söyledi.

Prof. Dr Ahmet Erdem ise;  Tüp bebek uygulamalarında yumurta toplama günü elde edilen yumurta sayısı kadar, başarılı bir döllenme, bölünme ve gelişme için yumurta kalitesi de son derece önemli olduğunu belirterek; ‘Embriyo kalitesi  yumurta kalitesine, hastanın yaşına, kromozomal bozukluk olup olmamasına göre değişir. Yaş ilerledikçe yumurta sayısı ve kalitesi, embriyolarda kromozom bozukluğu bulunma riski artmaktadır’ dedi.

Çocuk sahibi olamayan çiftlerin yüzde 30’unda hiçbir neden bulunamadığını belirten Prof. Dr. Mehmet Erdem;  ‘Bu tür hastalarımızda bazı kriterler değerlendirildikten sonra tüp bebek tedavisi uyguluyoruz. Amaç sperm ve yumurtayı buluşturmaktır. Bu işlemde en basit yöntem aşılama yöntemidir.  Bu yöntemle sonuç alınmazsa nedensiz kısırlıkta tüp bebek yöntemine kadar gidilir. Tüp bebek ilk olarak her iki tüpte tıkanıklık olan hastalarda gebelik elde etmek için yapılsa da sonraki yıllarda açıklanamayan kısırlık, erkek nedenli ortaya çıkan kısırlık, rahime bağlı değişik endikasyonlarla da yapılmaya başlanmıştır. Her türlü yöntem denemelerine oranla tüp bebek yöntemi daha başarılıdır. Yaş gruplarına göre değişmekle beraber özellikle 35 yaşın altındaki hastalarda büyük başarı elde edilmektedir’ şeklinde konuştu.


TÜP BEBEK AŞAMALARI
‘Anne ve babanın döllenme hücrelerine Gamet denilir. Tüp bebek yönteminin aşılamadan en büyük farkı; erkeğin spermi ve kadının yumurtası dışarda döllenir. Aşılama yönteminde ise sperm hazırlığı yapılır. Spermlerden hareketli olanları rahim içine verilir. Spermler doğum kanalına giderek yumurta yakalayıp döllüyorlar, tüp bebekte bu işlem dışarda yapılıyor’ diyen Prof. Dr. Erdem; doğal yollarda her kadının ayda bir yumurtasının olacağını fakat tek bir yumurta ile tüp bebek yapmanın pek mümkün olmadığını ifade etti. 

Prof. Dr. Mehmet Erdem tek bir yumurta ile tüp bebek yapmanın neden mümkün olmadığını şöyle açıkladı; ‘Çünkü her toplanan yumurta döllenmeyebilir. Bu nedenle kadına yumurta büyütücü iğneler veriliyor. Böylelikle ayda 3-5 yumurta elde edilebiliniyor. Bu yumurtalar toplayıp olgun olanları eşinin spermi ile dölleyip, laboratuvar ortamında büyümüş olan embriyolardan seçerek yerleştiriyoruz. Basamakları temel olarak hangi nedenle yapılırsa yapılsın yumurta büyütücü iğne yapılıyor. 2 yöntem vardır; Konvansiyonel tüp bebek tedavisi(düz tip bebek) sperm bozukluğuna bağlı olarak başarısız olduğu çiftlerin sperm hücresinin yumurtayı dölleyebilmesi için gerekli olan bir reaksiyondur.  Konvansiyonel yöntemde yaklaşık olarak yumurtaların %70'i döllenmektedir. Konvansiyonel ile gebelik şansı çok düşük veya imkansız olanlara Mikro-enjeksiyon yöntemi uygulanır. Döllenme daha fazla olduğu için mikroenjeksiyon yöntemi tercih edilmektedir. ‘

TÜP BEBEKTE BAŞARI ORANI
Tüp bebek yöntemini seçecek olanlar başarı oranını merak ediyor. Tüp bebekte başarı oranını etkileyen faktörlerin olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Erdem; ‘Ülkeler toplandığında ortalama canlı bebek doğumu yüzde 25-30’lar civarındadır. Yaş en büyük faktördür.  Özellikle 35-40 yaşlarda başarı oranı düşmektedir. 40 yaşından sonra ise başarı oranı yüzde 5lere kadar inmektedir. Kadının yumurta rezervi azsa başarı oranı yine düşmektedir. Genelde en iyi grup 25-30 yaş arasındaki bayanlardır. Bu yaş grubundaki kadınlarda başarı oranı yüzde 60/70 lerdedir. Hem 40 yaşını geçmiş hem de yumurta sayısı az olan kadınlarda başarı oranı oldukça azdır.’ dedi.

Tüp bebek tedavi yöntemiyle gebe kalanların normal bir gebelik süreci yaşadığını anımsatan Prof. Dr. Ahmet Erdem ise tüp bebek yönteminde yumurta ve embriyo kalitesinin önemine dikkat çekti.

Tüp bebek uygulamalarında elde edilen yumurta sayısı kadar, yumurta kalitesinin de son derece önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Erdem; ‘Yumurta kalitesini etkileyen en önemli faktörler kadın yaşı, yumurta uyarma süreci (kullanılan ilaç protokolü, ilaçların uygun dozda ve zamanında kullanılması, takiplerin doğru olarak yapılması), yumurta çatlatma iğnesinin dozu ve zamanlaması, yumurta toplama işleminin zamanında ve uygun şekilde yapılmasıdır. Elde edilen yumurtalardan iyi kalitede olgun olanları döllenme potansiyeli en yüksek olduğundan işleme alınmaktadır.  
Oluşan embriyoların sayısı ve kalitesi de tüp bebek başarısının önemli belirleyicilerindendir. Döllenme oranlarının yüksek olması gelişecek embriyo sayısının da fazla olmasını sağlar. Birden fazla embriyo tranferi gebelik oranlarını arttırmakla beraber istenmeyen bir durum olan çoğul gebeliklerin de artmasına neden olur.  Döllenme oranının düşük olması durumunda da az sayıda embriyo gelişir ve gebelik şansı belirgin olarak azalır. Embriyo kalitesi ise yumurta kalitesine, hastanın yaşına, kromozomal bozukluk olup olmamasına göre değişir. Yaş ilerledikçe yumurta sayısı ve kalitesi, embriyolarda kromozom bozukluğu bulunma riski artmaktadır. Kaliteli embriyo elde etmede sperm kalitesi de önemli olduğundan enjeksiyonda kullanmak üzere morfolojik olarak en iyi spermlerin seçilmesi gerekir’ dedi.

‘Embriyo transfer işlemi ne zaman yapılmaktadır?’ şeklindeki sorumuzu yanıtlayan Prof. Dr. Ahmet Erdem; IVF programlarında embriyo transfer işleminin çoğu kez yumurta toplama işleminden 3 gün sonra yapıldığını belirtti. ‘Ancak çok sayıda iyi kalite embriyo mevcut olduğunda, çiftlere 5. gün(blastokist) transferi önerilebilir.’ diyen  Prof. Dr. Ahmet Erdem şöyle konuştu: ‘Blastokist transferi 3. gün embriyolarına göre daha yüksek canlı doğum oranlarına sahiptir. Bu avantajlarına rağmen, blastokist transferi kararı 3. gün embryolarının yeterli sayıda ve çok iyi kalitede olması ile mümkündür. Ayrıca yüksek gebelik şansı sayesinde, çoğul gebelikten kaçınmak için 5.gün tek blastokist transferi yapmak gibi bir avantaj sağlamaktadır.’

Anahtar Kelimeler

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner118

banner113

TUS birinci dönem ek yerleştirme sonuçları...
ÖSYM tarafından, 2018 Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı birinci dönem ek yerleştirme sonuçları açıklandı.

Haberi Oku