Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Pınar Enneli, kadına yönelik şiddetin istihdama yönelik pozitif ayrımcılıkla çözüleceğini söyledi.

Kadının şiddete maruz kalmasındaki en temel sorunun, kadının ekonomik olarak ayaklarının üzerinde duramaması olduğunu belirten Doç. Dr. Pınar Enneli, "Kadınlar 80'li yıllardan itibaren istihdam dışı kalmıştır. 80'li yıllarda 10 kadından 6'sı aktif çalışabilir durumdaydı. Bu oran 2010 yılında yüzde 23'e düştü. Yani her 10 kadından 2 tanesi çalışıyor. Kadınlar kocalarına, babalarına, ağabeylerine hiç kimseyi bulamazlarsa devlete dayanıyorlar. Kadınların kendi ayakları üzerinde duramaması kadının sosyal hayattan izolasyonunu getiriyor. Birçok kadın sosyal hayatta kaybolup gidiyor. Kadınlar kültürel olarak da kendilerini var etme olasılıklarının önünü kapatıyor" dedi.

Doç. Dr. Enneli, kadına yapılan şiddetin sadece fiziksel olmadığına dikkat çekerek, "Kadınlar şu anda erkek egemenliğindeki bir toplumun duvarları ile savaşmak durumundalar. Ülkemizde çok kötü durumda olan kadınlar var. Bunun en çarpıcı örneği ise kadına uygulanan şiddet. Þiddet sadece fiziksel uygulanmıyor. Kapalı kapılar ardında psikolojik şiddete maruz kalan kadınlar da var. Sürekli kilosu yüzünden aşağılanan kadın da psikolojik şiddete maruz kalıyor. 'Sen aptalsın, sen ne bilirsin' denilen kadın psikolojik olarak bunalıma giriyor" diye konuştu.

Kadına yönelik şiddetin önüne iş istihdamında sağlanacak olan pozitif ayrımcılıkla geçilmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Pınar Enneli, şöyle konuştu:

"Kadına yönelik şiddet, ciddi şekilde istihdama yönelik pozitif ayrımcılık yapılarak çözülür. Bu parlamentoya kadın milletvekilinin girmesi olarak algılanmamalı. Þu anki politik sistemde işçi sınıfından, emekliden ya da başka bir meslek grubundan kimseyi milletvekili olarak göremiyorsunuz. ya toprak ağası ya da zengin iş adamı. Türkiye'deki şu anda uygulanan sistem bu yönde. Þu anda parlamentoda kadını temsil eden milletvekilleri de profil üstü olduğu için sistem yine değişmeyecek. Pozitif ayrıcalık geniş anlamda istihdam ve eğitim politikalarında yapılmalı. Gerekirse kız öğrenciler meslek lisesi sınavlarına ayrı bir kontenjanla alınmalı. Kızlarını okula gönderen ailelere destek verilmeli."

Doç. Dr. Enneli kadın sığınma evleri sayısının arttırılması, polis ve hakimlere kurum içi seminerlerle eğitim verilmesi gerektiğini söyleyerek, "İnsanoğlu yerleşik hayata geçtiğinden beri kadınlar ikincil planda kaldı. Bu da sosyal cinsiyet rollerinin hakimiyeti ile ortaya çıktı. Bu şiddetin önüne geçebilmek ve kadın sığınma evlerinin sayısının artması için çalışma yürütülmesi gerekiyor. Geleneksel kadınlar için çok büyük zorluklar var. Kocasından gelen Tokat ya da sözlü tacizi tolere edebiliyor. Can güvenliği ölüme yaklaştığı zaman sığınma evlerine gidiyor. Meslek içi eğitim çok önemli. Polis, hakim ve sığınma evinde çalışan personele kurum içi semineri verilerek eğitilmesi gerekiyor" dedi.