Makale:
18 Ekim’de Anayasa Başkanı Haşim Kılıç bir açıklama yapmıştı.
Verdiği mesajlar, etkisini uzun süre devam ettirmişti…
Konuya gireceğim.
Ama
Kadir ağabeyim bir fıkra anlattı,
öncelikle onu sizinle paylaşayım:
Ahmet ile Mehmet yolculuk yapıyorlarmış,
yolları bir köye düşmüş,
oraya misafir olmuşlar,
birsüre sonra, köylüler bu kişileri “köy kahvehanesine” davet etmişler,
yolda giderken Ahmet, Mehmet’e şöyle demiş:
“Her yerde bir ahmak bulunur, mutlaka bu köyde de vardır.”
Mehmet şaşırmış,
“olur mu öyle şey saçmalama”
Ahmet ısrarla,
“bunu sana ispatlayacağım” demiş…
Ve
girmişler köy kahvehanesine…
“Bak şimdi bulacağım” demiş Ahmet…
Mehmet küçümseyen gözle,
“Nasıl bulacaksın alnında ahmak mı yazıyor?”
“Gör izle” demiş,
gür bir sesle;
“Benim eşeği ahmak sulasın!”
Hemen arka sıralardan biri ayağa kalkmış ve hiddetle,
“niye ben sulayacakmışım! Başka adam mı yok!” demiş…

***
Gelelim “statükocu kibirlilere”
Kılıç’ın bahsettiği kibirliler toplumda o kadar çok ki;
Camiye girseler, çöpçünün yanında namaz kılmazlar…
Askerden kaçarlar ama en çok memleketi onlar sever(!)…
Köylüyü şehirde tanımazlar, köye gittiklerinde ise “hadi ayran yap içelim” derler…
Hayatlarında gecekondu görmemişlerdir, “fakire sahip çıkın” derler…
Kazara bunlardan birine çarparsınız, “atın bunu içeri, bana çarptı” der…
bunlar, umumi tuvalete girerken bile, “benim kim olduğumu biliyor musun da para istiyorsun” derler…
Kendi gibi giyinenleri “insan”, farklı giyinenleri “hayvan” olarak görürler…
Tüm kamu kurumlarının kendileri için çalıştığını düşünürler…
Uçakta seyahat etmenin ucuzlamasından rahatsızdırlar; herkesin böylelikle uçağa bineceğinden, yanlarına Köylü Ali’nin oturacağından korkarlar…
Kibirliklerinden dolayı on binlerce kızı okula sokmazlar, cahil bırakırlar, sonrada “bu kızlar merdiven altında ne geziyor, hükümet nerede!” derler...
Cumhurun başı resepsiyon verir;
Yunan’ı gider, Sırp’ı gider, Ermeni’si gider, bizimkilerden kibirli olanları yoktur…
Anadolu’da valiliklerce cumhuriyet resepsiyonu verilir;
kibirliler “başörtülü” görür, ayakları kıçlarına değercesine oradan kaçarlar…
Aç - açıkta kalan insanlara dönüp bakmazlar,
ekranda gördüklerinde ise “nerde yetkililer!” diye şov yaparlar…

***

Evet,
size kısaca “statükocu kibirlileri” anlatmaya çalıştım…
İşte Kılıç’ın isim vermeden bahsettiği “statükocu kibirliler” bunlardı...
Peki,
Haşim Kılıç “kibirliler var “ dediğinde o dönem ona cevap verenlere ne dersiniz?
Yani “ne demek istiyorsunuz? Neden bize hakaret ediyorsunuz!” diyenlere…
Cevap ağabeyimin yukarıda anlattığı fıkrada…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner118

banner113