Geçtiğimiz günlerin konusu,

bir gencin öldürülmesiydi...

Öldüren kim?

polis...

*

Peki ölen?

O kim?

Önce kim olmadığını söyleyeyim:

Gaspçı değil,

Terörist değil,

Mafya değil,

Kadın satıcısı değil.

O halde kim?

Asker kaçağı.

Mahir Zorbey Demirkaya.

21 yaşında gençliğinin baharında bir delikanlı...

*

Polisin elinden kaçıyor

Ve

Öldürülüyor...

*

Polis neden panik olur böyle zamanlarda?

Kendimden anlatayım:

İkinci ya da üçüncü tutuklanmamdı,

Polis geldi,

“Aslında senin suçsuz olduğunu biliyoruz ama tutuklamak zorundayız”

“Ya kaçarsam?” dedim.

“İşte o zaman başımız ağrır” dedi polis

Anladım ki polis yakaladığı birini bırakamaz.

Suçlu duruma düşer.

Hele hele elinden kaçırırsa,

o zaman, “ yandı gülüm keten helva”

*

Gelelim tekrar olaya,

Polis o genci vurmalımıydı?

Tabiî ki hayır.

Keşke öldürmeseydi de hakkında soruşturma açılsaydı.

Çünkü karşısındaki genç masum biriydi...

Tek suçu askerden kaçmaktı...

Eğer suçlu arıyorsanız,

verin yanıma iki polis,

akşama kadar size yüzlerce asker kaçağı bulayım.

*

Etrafımız askere gitmemişlerle kaynarken,

üstelik karakol yanlarından sırıtarak geçerlerken,

askere gitmiş ama bunalıma girmiş bir gence yapılan,

revamıdır?

Hak mıdır?

Karar milletin...

---

Sağlıcakla kalın.