Makale:
Kim demiş?
 
Nihat Genç...
 
Ne için demiş?
 
"Madımak'ta biz öldük,
 
eylemlerde biz ölüyoruz" falan...
 
"buna rağmen siz mağdur oluyorsunuz"
 
*
 
Peki Sayın Genç,
 
gerçek mağdur olmak için nasıl ölmeliydik?
 
*
 
Şöyle mi:
 
*
 
Sakallı şehit babasını orduevine almayan,
 
garnizona, kışlaya sokmayan komutana,
 
"taş mı atmalıydık"
 
Sonra o da silahını çekip bizi vurmalımıydı?
 
*
 
Böyle mi ölmeliydik?
 
Yoksa,
 
yoksa kızımızı okula götürdüğümüzde,
 
"içeri giremezsin" diyen müdürü dövüp,
 
sonrasında karakolda  işkenceyle mi?
 
*
 
Mezun olmuş kızları ödül töreninde başından tutup,
 
sürükleyen polise sopalarla saldırıp,
 
polis kurşununa mı hedef olmalıydık...
 
*
 
"Ben seni başörtünle bu şekilde muayene etmem" diyen doktora,
 
bıçak çekip, birilerinin bizi öldürmesini mi bekleseydik...
 
*
 
Ordudan atılan binlerce subay için kışlaları basarak,
 
komutanları taşlayıp,
 
Mehmetçiğin kurşunlarıyla mı ölmeliydik?
 
*
 
Soruyorum Nihat Genç,
 
mağdur olmamız için ölme şeklimiz
 
bu senaryoya göre mi olmalıydı?
 
*
 
Benim eşim başörtüsünden dolayı yıllarca işini yapamadı.
 
Hacettepe mezunu,
 
Odyometrist kendisi...
 
Devletin denizinde sizinkiler paşalar gibi yaşarken,
 
aynı anda benim de işsiz olduğum dönemlerde,
 
evimizde çorbamız bile olmazdı...
 
Yavan ekmekle kahvaltı yapardık...
 
Belediyenin yardım talebini bile geri çevirdik, istemedik...
 
*
 
Mağdurdan sayılmaz mıyız sana göre?
 
 
 
*
 
28 Şubat'ta yargılandığımı öğrenen iş vermedi bana...
 
*
 
O zaman sizinkiler ne yapıyordu?
 
Biz iftarda yemek bulamazken,
 
hakkım olan parayla,
 
"karşılıklı kadeh kaldırıyorlardı"
 
*
 
Halk sizin etkinizde o kadar kalmış ki Genç,
 
örneğin;
 
eşim şu an özel sektörde çalıştığı halde,
 
gelen müşteriler ona "çay getir"  diyorlar.
 
orada çalışan çaycıyı da odyometrist sanıyorlar.
 
bu nasıl bir duygudur bilir misin sen ?
 
etrafında yaşayan oldu mu hiç bu duyguyu?
 
*
 
Kapalı kadınların bile karşısındaki kapalıyı,
 
hâlâ hizmetli sanması kimin eseri sence?
 
*
 
"Başbakan bir çiftçiyi(!) azarladı" diye,
 
10 yıldır bunun siyasetini yapıyorsunuz.
 
Bunun için sokakları talan ettiniz...
 
Ağaç bahanesiyle etrafı yakıp yıktınız...
 
*
 
Peki,
 
milyonlarca mağdur için kılınız kıpırdadı mı?
 
bırakın desteklemeyi,
 
her türlü faşist uygulamayı onlar üzerinde uygulamadınız mı?
 
*
 
Bugün çıkmış "mağdurluktan" bahsediyorsun,
 
"biz mağduruz aslında" diyorsun...
 
Şunu unutuyorsun,
 
"Biz devletimize karşı molotof kullanmadık,
 
taş atmadık, cam çerçeve kırmadık...
 
Biliyorduk ki, karşımızdaki asker de bizim kardeşimiz, poliste...
 
Ama siz, polisimizin şehit olmasını "zafer" olarak gördünüz...
 
*
 
Ve
 
ve bu "siz - biz" ayırımını Başbakan'ın üzerine atarak,
 
kendi suçunuzu örtbas etmeye çalışıyorsunuz.
 
*
 
Hiçbir zaman "biz - siz" demedik.
 
Bizi ötekileştiren,
 
"siz - biz" kavramını literatürümüze sokan sizin zihniyetinizdir.
 
*
 
Diyeceğim şu Nihat,
 
güzel konuşuyorsun, hoşsun...
 
ama şunu söyleyemiyorsun,
 
"biz ezdik, şimdi onlar bizi eziyor"
 
Aslında sizi ezen de yokta neyse...
 
*
 
Sonuç itibariyle,
 
Sayın Genç, sizin mağdur olma ihtimaliniz yok.
 
Hatta o kadar yok ki,
 
etrafımda devlet dairesine işe girmiş,
 
şimdiye kadar bir tek Ak Parti'li dahi görmedim.
 
*
 
Oralarda sizin, korkmayın...
 
*
 
Dolayısıyla, telaşlanmanız yersiz.
 
Siz Bodrum'a, Marmaris'e, Çeşme'ye gidip keyfinize bakın,
 
böyle şeyleri de kafanıza takmayın...
 
*
 
Bu arada ekmeğin fiyatını da öğrenin,
 
mazallah yolda biri size denemek amacıyla sorabilir....
 
*
 
Sağlıcakla kalın...

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner118

banner113