Yüksekova...
Cizre...
Terörün kol gezdiği iki ilçemiz...
Hükümet bir karar alacak;
İki ‘ilçe’nin de ‘il’ olmasını onaylayacak.
Bu sayede o bölgede
kamu kurumları artacak.
Vali gelecek,
memur sayısı çoğalacak...
alışveriş canlanacak.
Yatırımlar başlayacak,
bölgede hızlı bir değişimin önü açılacak....
*
İlçe halkı gelişmelerden memnun,
‘kaymak tabakası’ ise rahatsız...
Neden?
Çünkü,
besin kaynakları ‘kan ve gözyaşı’....
il olunca terör azalacak,
kandan beslenemeyecekler...
bazıları için, emmelerine ulaşmak zorlaşacak...
*
Doğu illerinden gelen vatandaşlarla sık sık sohbet ederim
İlk sorum şu olur kendilerine:
“PKK sizi temsil ediyor mu?”
Genelde aldığım cevap “hayır”dır...
“Ülkeyi bölme taraftarı mısınız?” diye sorarım,
“Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan rahatsız değiliz” derler...
“Peki kim bu PKK’lılar?” derim
“Kürtleri ‘Kürt Milliyetçiliği’ adına yok etmek isteyen örgüt” der hepside...
*
Son zamanlarda ‘şehit’ haberleri gelmiyor...
BDP ve PKK ve bundan rahatsız...
Kan akmayınca, gözyaşı olmayınca, besin kaynakları kuruyor.
Karşı cenahtaymış gibi görünen derin güçlerde bundan rahatsız.
Onlarda üzüntülü,
“Keşke” diyorlar “üç beş asker cenazesi gelse de hükümete yüklensek”,
Hatta bazıları beklemiyor,
BDP’ nin saçmalıkları üzerinden hükümete yükleniyorlar,
“hep Tayyip’in işi bunlar”...
Hiç kimse Bülent Akyürek’in dediği gibi, içindeki öküze “oha” demiyor...
*
Kürt malzemesi yazarlara da yarıyor,
O büyük köşe yazarlarına...
Sabah kalkıyorlar biz Türk’üz.
Akşam yatıyorlar biz Türk’üz....
Kimse sormuyor onlara:
“Savaş çıksa vatan için cepheye gider misin?” diye...
Sorsalar da alacakları yanıt aynı:
“tabiî ki giderim”
Ancak, kokteylde tanıştığı arkadaşını aramayı da ihmal etmez bu gibiler:
“Ya ben bir halt ettim, ‘vatan için çarpışırım’ dedim, sen beni geri hizmete yaz”
Demek ki ,
“Yiğitlik bağırmakla” değil, zamanı gelince “hak için, halk için mücadele etmekle” olurmuş....

*
Seçimlerin yanaşmasını fırsat bilerek,
bu ülkeye kötülük yapmaya kimsenin hakkı yok...
BDP Kürt halkının iyiliğini istiyorsa,
öncelikle ‘meclise girememe korkusunu’ üzerinden atması,
kargaşa ortamı oluşturma çabalarını bırakması,
‘teröre sarılma’ arzusundan vazgeçmesi gerekmektedir.
Son olarak yaptığı “il olma” tartışmalarında,
halkı rahat bırakmalıdır...
Türkiye’de il olmayı hak eden o kadar ilçe dururken,
il olmayı istememek;
abesle iştigal etmektir...
hele hele,
“asker çoğalacak” diyerek reddetmek,
‘dangalaklıkla iştigal’dir...