Hani hep anlatılır,

Fatih Sultan Mehmet’in

Kadı ile olan konuşmasını,

“Sen bana ceza vermeseydin,

ben sana ceza verecektim”

demesini...

*

Konu Fatih Sultan değil,

konu,

bir genelkurmay başkanının tutuklanması...

tutuklanabilir mi?

Tabiî ki...

Neden?

Bir kasapta suç işleyebilir,

Bir subayda...

Meslekler hakkında ayet yok,

“manav suç işler, asker suç işlemez” diye...

*

28 Şubat cuntasının başı

Çevik Bir, bir yazı göndermişti mahkemeye,

Benim tutuklanmamla ilgili,

Yazıda “atın bunu içeri” diyordu.

Mahkeme başkanı dikkate alsaydı bu yazıyı,

şu an hâlâ cezaevindeydim...

Geçmişte hukukun üzerinde böyle bir baskı vardı...

Şimdi ise,

hayal edemeyeceğimiz kadar özgür hukuk...

Hatta “hayal etmeyi” dahi “hayal edemeyecek” kadar...

*

Başbuğ’a gelelim,

Ama yine bir örnek vererek,

Genelkurmay istihbarattan emekli biri,

Gazi olaylarında adam öldürmekle suçlanıyor,

12 Ocak’ta mahkemesi var...

Suçu kabul etmiyor...

Geçenlerde sohbet ettik,

sordum,

“Başbuğ’un yargılanması ile ilgili ne düşünüyorsun?”

Verdiği cevap,

“ ’üst’ün haberi olmadan ‘ast’ adım atamaz” dedi.

Yani demek istiyor ki,

Suçu astta aramayın, yukarılara bakın...

*

İlker Başbuğ tutuklandı,

Şimdi cezaevinde...

Hukukun işlevsel hale gelmesinden dolayı

normal.

Ancak,

700 bin kişiye komuta eden biri olmasından dolayı

üzücü...

*

Peki, bu üzüntüleri yaşamak zorunda mıyız?

Hayır...

Peki çözüm nedir?

Söyleyeyim,

Harp Okulu’ndaki eğitim ve öğretimin şeffaflaşması...

Okula başlayan gençlere ilk şu öğretilmeli,

“siz halkın emrindesiniz, halkı korumakla görevlisiniz”

Bunun yerine ne deniyor,

“her şey vatan için”

Tamam “her şey vatan için” de,

o’nun üzerinde yaşayan birde “millet” var.

O’nu göz ardı etmek olur mu?

*

Halkın geçtiği yerlere,

“orduya sadakat şerefimizdir”

“güçlü ordu, güçlü Türkiye”

yazılarını aklınızdan bir geçirin...

İyi niyetle yazılan yazılar mı sizce?

Şimdi bir genelkurmay başkanı cezaevinde,

hukuk “sadakat” mı gösterecekti Başbuğ’a...

*

Güçlü Türkiye olmadan güçlü ordu olur mu?

Kelimelerin yerleşiş şekli sizce doğru mudur?

*

Azerbaycan’da askeri birlikte,

“Millete hizmetkarız” yazar,

bizde,

“Orduya sadakat şerefimizdir”...

Tamamen korkutma amaçlı...

Düşünebiliyor musunuz,

halkın kendisini koruyanlardan korkmasını,

Tank, Top geçerken “bize mi geliyor” diye

uykularımızın kaçmasını...

*

Başbuğ olayında anlamadığım bişey var:

Bir uzman çavuş alımında bile,

A’ dan Z’ ye her şeyi araştırılan,

en ufak bir şikayette bile,

mesela komşunun, “bu çocuk kötüdür”

demesine bile dikkat eden bir kurum,

nasıl olurda en üst makama geleceklere,

bu kadar hassas olamazlar...

*

Bir uzman çavuşu dikkatle seçen bir kurumun,

darbeyle suçlanan 60’a yakın generali var.

Peki bu hale nasıl geldik?

Cevabı basit:

700 bin silahlı asker yetiştirdik,

Ama,

Bir “cıvata” yapacak adam bulamadık...

Ekonomimizi ve refahımızı,

“Güçlü ordu”dan bekledik,

“Güçlü Türkiye” aklımıza bile gelmedi...

*

Evet , Başbuğ tutuklandı.

Onunla ilgili hafızamda kalanlara bir bakayım, neler demişti;

“Subaylarımız açlık sınırında, zor şartlarda yaşıyorlar”

“bu boru”

“kağıt parçası”

“herkes doğru yerde dursun(benim istediğim yerde)”

“güçlü ordu, güçlü Türkiye” (güçlü Türkiye, güçlü ordu diyemiyor)

Aklımda kalanlar bunlar...

*

Özet olarak ne ile suçlanıyor Başbuğ,

İnternet siteleri kurarak,

“hükümete, cemaatlere küfür ettirmekle”

şöyle bir isnat daha var,

“Fetullah Hoca’nın evlerine silah koyun, sonra yakalayın”

Bunu da” irtica silahlandı” diyerek yapın.

Adına da “irtica ile mücadele” koyun...

*

Neyse,

sonuç itibariyle Türkiye güçleniyor,

Cumhuriyetin temelleri sağlamlaşıyor.

Arap ülkelerindeki “bahar” kanlı,

Türkiye’de ki “bahar” ise kansız oldu...

Türk’ün asaleti ve dirayetiyle...

Esenkalın...