Referandumda “evet” dedim…
Rahat bir vicdanla yaptım bunu…
Ve
hâlâ vicdanım rahat.
Çünkü,
zaman beni haklı çıkardı…
sebebine gelince,
aslında çok nedeni var…
Size birkaçını yansıtayım, sanırım yeterli olur.
*
Hukuku uygulamanın,
adaleti sağlamanın mücadelesini vermişti.
Kim?
Ferhat Sarıkaya…
Ne oldu o’na?
Bir zamanlar hukuku uyguladığı gerekçesiyle işten atılmıştı…
Kim atmıştı?
HSYK…
Ya şimdi?
“evet” dedik, HSYK değişime uğradı.
Ve
adalet yerini buldu.
Görevine geri döndü…
*
Osman Şanal…
Çetelerle mücadele etmişti….
Bir süre sonra özel yetkileri elinden alındı…
Sonra?
Sonra “evet” dedik,
HSYK değişime uğradı.
Ve
adalet yerini buldu…
Özel yetkilerini geri aldı…
*
Adres bile soramazdınız…
Kime?
Şu an Silivri’de yatanlara…
Birçoğu, ‘dünyayı kendilerinin yarattığını’ sanırdı…
Kimsenin onlara ilişemeyeceğini,
her türlü kanunsuzlukların kendilerine serbest olduğunu düşünürlerdi,
‘Trafik suçu’ işledikleri halde ceza ödemez,
‘adam dövseler’ kimse karışamazdı.
Hakimler, savcılar 10 metre yaklaşmaya korkardı bunlardan…
Peki, şimdi ne oldu?
Hukuk adamları çıktı ortaya,
“Yargılayacağız” sizi dediler…
Önceleri, “siz kimsinizde bizi yargılayacaksınız!”
Dediler.
Ama…
Silivri hakimleri “çetin ceviz” çıktı…
“Bal gibide yargılarız” dediler…
“Evet” dememizin gücü ile hukuk işlemeye devam etti…
Ve
adalet yerini buldu…
Şimdi hesap veriyorlar,
‘tepelemenin’, ‘İstanbul’a çökmenin’ hesabını…
*
İnsan haklarını ihlal edenleri cezalandıran,
güçlüyü değil mazlumu savunan,
sessiz çoğunluğun sesi olan,
hukuka hukuk kazandıran,
Kuva-i Milliye ruhu ile;
ölümü bile göze alarak adil düzene geçmemizi sağlayan,
hukukçulara, onlara bu olanakları veren tüm kurumlara
ve
halkımızın demokratik hareketine,
sonsuz teşekkürlerimi sunar,
saygıyla önlerinde eğilirim…