Sağ kroşe;
“garsona” sorun değil,
“Boyacıya, elektrikçiye” de…
*
Sol kroşe;
“Mühendis”e ise hiç dert değil…
*
“Doktor”u linç et, elini kollunu sallayarak çık…
Kafaya takma…
*
Üç beş maganda bul…
Kes garibin yolunu,
cep telefonunu çal, iki de çak burnuna.
Bir kaç saat sonra okeye dördüncüsün…
*
Küfür et “polis”e; tırsma…
Kimse elleşmez sana…
“Zabıta” döv, sorun değil…
*
Karının gözünü morart,
Babana, annene işkence yap;
serbestsin…
Dik dur…
*
O kadar dik dur ki,
Başbakan Yardımcısı’nı dahi yumrukla…
Çünkü;
sana her yer Bodrum, her yer Çeşme…
*
Bir anı…
Kısa… Endişelenmeyin…
*
28 Şubat dönemi,
2 defa ağır hapis cezasıyla yargılandım.
Berat ettim…
*
Bir süre sonra…
*
Adliyenin oradan geçerken,
camdan “savcı” işaret yaptı…
Etrafıma baktım kimse yok.
O an yanıma gelen şahıs kelepçeyi taktı.
Savcı meğer; eliyle, kaşıyla, gözüyle bana değil,
polise işmar ediyormuş…
*
Karakola gitmedim,
İfadem alınmadı.
Mahkemeye bile çıkmadım.
Savcının yüzünü sadece camdan gördüm…
Eee ne oldu sonra?
Ne olacak direkt cezaevine girdim…
*
Sonradan şifahen öğrendim,
Hâkime hakaretten atılmışım…
*
Tanımadığım yüzünü dahi görmediğim,
bir hâkime hakaret etmişim…
*
Halbuki 30 yıla yakın gazetecilik hayatımda,
hiçbir hâkim aleyhinde yazı yazmış değilim.
*
16 yıl geçti,
Ne hakkımdaki dosyayı gördüm, ne de iddiayı.
hâlâ neden cezaevine girdiğimi bilmiyorum.
Görmediğim bir hâkime hakaret safsatası dışında…
*
Bozdağ dün diyor ki,
“Savcıya, hâkime yumruk at bakalım, ne oluyor?”
*
Bırakın yumruk atmayı,
Görmediğin bir hâkim bile seni
1000 km uzaktan içeri tıkabiliyor.
*
Ergenekon hükümlüleri…
Yumruk yiyenler…
*
Haksızlık olduğu iddiasını,
sadece başınıza dert geldiğinde mi dillendiriyorsunuz?
Peki,
şimdiye kadar boş yere dövülenler ne olacak?
*
“Benim kim olduğumu biliyor musun” derken,
başınıza kötü bir olay gelince,
hukukun eksiğini görüp
“bu hukuk sistemi bana uymadı” deyip,
Sonra hukuka “guguk” demek,
Ne kadar sağlıklı bir düşüncedir?
*
Sonuç itibariyle,
Her yer yumruk, her yer yamuk…