Birleşeceklerdi…

Atatürk etrafında toplanıp,

“siyasi birliktelik” oluşturacaklardı…

*

Milli Merkez koydular adını…

Başına demokrat(!) ve Atatürkçü(!) olan,

Hüsamettin Cindoruk’u getirdiler…

*

Toplantılarındaki ana söylem:

“AKP gitmeli, yerine başka bir parti geçmeli”ydi…

CHP, İP, DSP, Komünist Partisi ve hatta MHP bile buna olumlu baktı…

*

“Adayları beraber belirleyelim” dediler…

“Parti ayırımı yapmayalım”

“Ülkesini seven,

bölünmesini istemeyenleri

beraber destekleyelim” dediler…

*

Aradan uzun zaman geçti…

Ve…

Ve yerel seçim geldi çattı:

DSP ayrı yerde…

İşçi Partisi ayrı yerde…

MHP ayrı yerde…

CHP ayrı yerde…

*

Levent Kırca,

“Seçeceğimiz parti önemli değil, ülke elden gidiyor” diyordu…

Bu gün İstanbul’da Belediye Başkan adayı…

*

Ak Parti düşmanları soruyor Kırca’ya,

“Neden bölüyorsun oyumuzu?”

Cevap gecikmiyor,

“Benim aday olmaya hakkım yok mu?”

*

DSP’den Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Uğur Güler,

billboard reklamında birleşmeye(!) son noktayı koymuş,

“Çakma solculara değil,

gerçek solculara oy verin” diyerek…

*

Eee…

Ne oldu sizin Milli Merkez hikâyesi?

Hani Atatürk’ün etrafında toplanacaktınız ?

Hani Ak Parti’ye karşı omuz omuza savaşacaktınız?

*

Omuz omuza savaşmak bir tarafa,

birbirinizi yemek niye?

*

Atatürk’te birleşeceklermiş…

Siz…

Siz ülke bölündüğü(!) halde bile birleşemezken…

Hırsızlık(!) olduğu halde bile birleşemezken..

“Ülke elden gidiyor!” savıyla;

siyaseti bir tarafa bırakıp,

Atatürk’te birleşeceksiniz ha!

Geçin bunları geçin…

*

Deprem olsa…

İşgal altında olsak…

Memleketi ilk terk eden sizler olursunuz…

Yine “dağdaki çoban” nöbet tutar bu topraklarda…

*

Savaş çıkınca birleşip gider,

ortalık yatışınca birleşip yine gelirsiniz….

*

Statüko da birleşebilirsiniz…

Kendi menfaatinizde birleşebilirsiniz…

Ancaaaak….

Ancak siz…

Atatürk’te hiçbir zaman birleşemezsiniz…

-

Sağlıcakla kalın…