Evet,

Gazetecileri protesto ediyorum.

Afişimi de buradan açıyorum,

“SİZİ PROTESTO EDİYORUM!”

Hepsini değil,

kimleri?

Halk içinde olmayan

ama

“Halkı temsil ediyorum” diyen burjuvaları...

*

“MHP şu sebepten dolayı oy kaybetti...”

“CHP şundan dolayı kazandı…”

“Seçmen CHP’ye şu mesajı verdi...”

“Ak Parti falancadan dolayı...”

*

Gazetecilerin ifadeleri bunlar...

Halkı yazan

ama

dinlemeden yazanlar...

Halkı bilmeyen bu kişiler,

kendi iç dünyalarındaki senaryolarını anlatıyorlar.

Akıllarına ne gelirse sallıyorlar.

Amaç?

Amaç, yazıları ile köşelerini doldurmak,

Ya da,

Ekranda yer bulmak...

*

Seçim sonrası bir taraftan bunları takip ediyor,

diğer taraftan anlamaya çalışıyorum.

Ama nafile...

Anlayamıyorum.

Seçmen hakkında söyledikleri birçok şey uydurma...

*

Otobüse binmeyen,

Dolmuş nedir bilmeyen.

Ekmeğin fiyatından bihaber,

köylünün sofrasına oturmaktan tiksinen,

yol bilmeyen, iz bilmeyen gazeteciler bunlar...

Birbirlerine sabah, akşam plaket veren,

halktan bir kere bile ödül almamış aydın(!)lar bunlar…

*

Halkın içine girip, kazara biriyle çarpışmayanlar,

bilgiç tavırla yorum yapıyorlar:

“Efendim milletimiz AKP’ye bu mesajı, MHP’ye şu mesajı verdi...”

Hadi ordan lan!

Sen kaç kişiyle yan yana geldin de, halk adına yorum yapıyorsun?..

Kaç kere tebdili kıyafetle çıktın halkın karşısına.

Dağda odun kıran köylünün soğuk elini bir kere sıktın mı?

Oturup dertleştin mi?

Sen ne bilirsin vatandaşın ne istediğini?...

Boğaza nazır villanda,

üç beş viski arkadaşınla mı halkın sorunlarını tartıştın?

Kimden ne öğrendin de yorum yapıyorsun…

*

Arayın, telefon edin büyük gazetelerin yazarlarına.

“Halkın yazarları ya bunlar”,

bakalım kaçına ulaşacaksınız.

Köyümüzün derdi var, yazar mısın deyin,

ya da hükümet bize zulüm yapıyor, sesimizi duyurun deyin...

Bakalım o halk adamları(!) yazarların kaçı sizi duyacak?

*

Geçin bunları, geçin…

Önce otobüse binin,

ayakta 3 saat yol gidin....

O yolcular gibi yıllarca değil, sadece 1 gün yapın bunu...

Görün bakalım, kıçınızın ısıttığı koltuktan daha fazla zevk alabilecek misiz?

Bi deneyin bakalım...

*

Ey

boğazdaki yalısından ahkâm kesen gazeteci müsveddeleri!

Gazetecilik, Rüzgarlı’daydı, Cağaloğlu’daydı. Orada kaldı...

Siz toplumdan uzak ‘Cam Kule’lerde halkı yazdığınızı mı sanıyorsunuz?

Halkı ikitellideki ‘plaza’nızda değil,

‘amele pazarı’nda arayın.

İş bekleyen üniversite mezunlarından dinleyin halkı...

Çıkarın kafanızı da tanıyın onları...

Ancak,

Papyonlarınızla yapamazsınız bu işi...

Halka gidin, anlayın

ve

Sonra yazın yazacaklarınızı,

Hoşça kalın...