İsimler üzerine araştırmalarım var.

İşiyle, yaşamı ve düşüncesiyle ilgili

çelişen ya da birleşen isimlerle...

*

Ortaya çok ilginç sonuçlar çıkıyor.

Bunlardan bazılarını örnek olarak verebilirim:

*

Veli Göçer...

17 Ağustos depreminde,

Binaları “toz - duman” oldu...

Yani göçtü...

*

Necmettin Batırel...

TGRT’de finans uzmanı...

Yıllarca Ekonomi ile ilgili görüş ortay attı,

Hiçbiri tutmadı,

yani,

O’na güvenenleri batırdı...

*

Ahmet Türk,

Türk görünce kaçan biri...

*

Bir de ismiyle düşüncesi ve işi arasında bağ olanlar var:

Erbakan, Başbakan oldu...

Türkeş, Türklüğü savundu...

Demirel, “el” sembolünün başına geçti.

Devlet Bahçeli tam bir devletçi...

*

Yaşadığımız son olay ise en ilginci...

Savcı Sadettin Sarıkaya MİT Müsteşarı’nı ifadeye çağırdı...

2006 yılında aynı soyisimde biri de,

Savcı Ferhat Sarıkaya’da, Yaşar Büyükanıt’ı çağırmıştı.

Benzerlik sadece soyisimde değil,

ikisi de “çağırılamazsın” denilen insanları çağırdı.

“Gelin buraya” dedi savcılar.

Akabinde,

adı Ferhat olan savcı, işinden oldu...

Adı Sadettin olanın ise ne olacağı belli değil...

*

Ortada iki savcı var,

birinin arkasında iktidar durdu,

önceki HSYK görevden aldı.

İkinci savcının arkasında ise muhalefet var,

şimdiki HSYK görevden alır mı onu bilmem...

*

Sonuç itibariyle,

İki benzer soyad...

İki benzer ifadeye çağırma...

İki benzer hukuk tartışması...

İki benzer siyasi destek...

Garip...

Hem de çok garip...



Sağlıcakla kalın...