Makale:
Esad…

Kaddafi…

Çavuşesku…

Rıza Pehlevi…

Mussolini…

Hitler….

*

Yukarıda saydığım isimler size neyi hatırlatıyor?

Tabi ki “diktatörlüğü” diyeceksiniz.…

*

Peki;

Karayılan demokrasiyi mi hatırlatıyor?

Ya Apo?

Apo sizce özgürlük getirebilir mi Kürtlere?

Sizce Esad’dan farkı nedir Apo’nun?

Ya Kaddafi’den, Çavuşesku’dan?...

APO Kürtlere cumhuriyetimi getirir,

Yoksa 40 yıl sürecek “demir yumruk’u mu?

*

Sanıyor musunuz ki;

PKK ülkeyi bölünce,

Cumhuriyet türü bir yönetim,

yani seçilmiş kişilerin yönetimi olur?

Asla ve asla böyle bişey olmaz, olamaz…

*

Türkler ve Kürtler olarak,

Türkiye cumhurbaşkanını eleştiririz,

Başbakanını eleştiririz,

Genelkurmay Başkanı’nı ı eleştiririz…

Peki, bir Kürt vatandaşımız Hakkari’de,

Apo’yu, PKK’yı, BDP’yi eleştirebilir mi?

Cesaret edebilir mi buna?

Böylemi özgürlük gelecek Kürtlere?

*

Ülkeyi bölemezler ya,

biz yinede “eğer bölerlerse” diyelim,

ne olur biliyor musunuz?

Söyleyeyim,

Kürtler:

“Yetiş ya Türkiye, Allah rızası için yetiş!”

diye bağırmaya başlarlar…

Aynen böyle olur…

Filistinlilerin bir zamanlar,

bizi adamdan saymadığı,

şimdi ise “nerdesin ey Osmanlı?”

diye ağladığı gibi…

*

Bir zamanlar Arapların yaptığı gibi, (hâlâ yapanlar var)

bir İngiliz’in, Fransız’ın kıçını yalayan terör örgütü,

Kürtlerin kardeşi olan Türkleri yok sayıyor.

Bizim Kürtlerle olan bağımızı koparmaya çalışıyor.

Sevgimizi, aşkımızı yok etmek için çabalıyor.

*

Tüm dünya şunu anladı:

“Türkiye demokrattır”

Ve

“Türkiye merhamet sembolüdür”…

Ama kandırılmış Kürtler hâlâ farkında değil…

*

Yazımı, durumu daha iyi anlatması bakımından,

bir fıkrayla bitirmek istiyorum:

Adam, bir kış günü yolunu kaybeder.

Etraf ormanlık, göz gözü görmemektedir…

Yürür… yürür… yürür….

Hava o kadar soğuktur ki,

donmasına ramak kamıştır.

Tam ölmek üzereyken karşısında bir ev görür.

Sevinçle gider, kapıyı çalar.

Yaşlı bir kadın açar kapıyı,

kadına,

“Ölmek üzereyim lütfen beni içeri alın” der…

Yaşlı kadın,

“sorduğun hata, ölüyorsun, tabiî ki alırım, geç içeri” der.

“Ama” der kadın,

“fıkralarda olduğu gibi bir şey aklına gelmesin,

‘Bir adam yolda kaybolur ve yaşlı bir çiftin evine gelir, gece

İse evin güzel kızı ile sevişir’ böyle bir şey düşünüyorsan, öyle bir kızımız yok” der.

Ölmek üzere olan adam, içeri girmekten vazgeçer ve sorar:

“Teyze en yakın ev ne kadar uzakta?”…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner118

banner113