Balyoz’un Yargıtay’da sonuçlanmasından sonra…
Aileler açıklama yaptı,
“Darbe girişimi olmadı” dediler.
*
Hatta daha ileri gidenler bile oldu…
“eşim darbe yapacak kadar şerefsiz değil”
“devlete karşı herhangi bir suç işlemedi ”
gibi…
*
Dedikleri gibiyse…
O askerler yanlış(!) yapmış demektir…
Neden mi?
Söyleyeyim…
*
Şimdiye kadar,
hangi bir “darbe” Genelkurmay Başkanlığı tarafından lanetlendi…
Var mı örneği?
*
27 Mayıs?
Genelkurmay lanetledi mi?
Hayır…
12 Mart?
Hayır…
12 Eylül?
Hayır…
28 Şubat?
Hayır…
27 Nisan?
Hayır…
*
Ay ışığı lanetlendi mi?
Hayır…
Sarıkız?
Eldiven?
Yakamoz?
Kafes?
Balyoz?
Hayır…
*
Yanlışları lanetlediler mi?
Örneğin,
Dağlıca olayını?
Aktütün’ü?
Gediktepe’yi?
Hantepe’yi?
97’de silahsız ‘33 er’in ölmesine sebep olanları?
Askerin elinde patlatılan bombayı?
Bunları lanetlendiler mi?
Ben duymadım…
*
“Kim yaptı bunları?” diye sorduğumuzda ise,
“haberimiz yok” dediler…
*
Acı vardı…
Gözyaşı vardı…
Kardeş kanı vardı…
“Kim yaşattı?” diye sorduk.
“bilmiyoruz” dediler…
*
Hani “boksör fıkrası” var ya…
Adam dayak yediği halde,
Antrenör, “güzel gidiyorsun, böyle devam et” demesi üzerine,
“Hocam tamam güzel dövüşüyorum da, o zaman iki saattir beni kim dövüyor?”
diye sorması gibi…
*
Zulümler, ölümler açıkça lanetlenmediği gibi…
Bir de, askeri birlik girişlerine,
“Orduya sadakat şerefimizdir” yazdılar…
*
“Güçlü Ordu - Güçlü Türkiye” yazdılar…
*
Bu mesajların hangi ruh haliyle ortaya çıktığı belli…
*
Kimse bunda “art niyet yok” demesin…
*
Halka sadakat olur, orduya değil…
Ordu “halkı korumak” için vardır…
Yazılması gerekende,
“Halka sadakat şerefimizdir” olmalıdır…
*
Güçlü “ülke” olmadan, güçlü “ordu” olması ise mümkün değil…
Mesajın ne maksatla verildiği, o günün gündemine bakarsanız anlaşılır…
Neyse, konuyu fazla dağıtmadan bitireyim…
*
Bir dönem,
Erbakan’ın iki “dini söylemi” oldu,
ordu ayağa kalktı…
*
Erdoğan ise; buraya sığdıramayacağım şekilde,
“Din özgürlüğü” getirdi.
“Darbe girişimi olmadığı” söylendi…
*
Başka bir ifadeyle;
Erbakan, “besmele” ile başladı göreve,
darbe yaptılar…
Erdoğan hatim etti,
“darbe yapmak istemediklerini” söylediler…
Biz de inandık…
*
İnandık… inandık…
-
Sağlıcakla kalın…