BEDELLİ -2

-Yolsuzluk yaptım…

-Ne yapacaksın şimdi?

-Yapacak bişey yok, devlet bizi affeder,

-Nasıl yani?

-Bedeli neyse para olarak alırlar…

*

-Geçtiğimiz gün 12 yaşında kız gördüm.

-Ne yapacaksın kızı?

-Anla işte…

-Ama hapis yatarsın…

-Bişey olmaz ...

-Nasıl bu kadar rahatsın?

-Parasal bedeli vardır, devlete öderiz…

*

-Bugün magandalık yaptım.

-Ne yaptın?

-Rastgele etrafa ateş açtım, bir çocuk öldü.

-Seni içeri atarlar.

-Olur mu ya, parası neyse öderiz…

*

-Bugün canım sıkıldı, cam kırdım.

-Nerde?

-Okulda..

-Sonra ne oldu?

-Parasını verdim, sorun bitti…

*

Bedel ödemektir bu yaşananlar…

*

Bazıları da kadınla bedel öder.

Kadın gönderip işini halleder.

“Para gibidir” bazı kadınlar..

Hatta örneği bile var,

hem de birçok polisin bildiği bir örnek:

Ankara’da kamu kurumunda bir olaya şahit olur polis,

Genelevde çalışan kadın karşısındakine şöyle bağırır:

“Ya siz kapatın, ya biz!”

İsmini söylemeyeceğim, önemli bir kurum için der bunu…

*

Örneğin “bir adam öldürdünüz”,

Cebinizde 5 kuruşunuz yok,

paralı biri aynı şartlarda “adam öldürdüğünde”,

aynı cezayı almaz.

İyi bir avukat tutar, kendisini daha iyi savunur.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

*

Yukarıda saydıklarımın bazıları belki hayali…

Ama gerçek olan “paranın gücü”

Bedel olarak ödenen en önemli meta…

Bugün askerliğini parayla yapan,

yarın her şeyi parayla elde edeceğini sanır…

Eğer para vererek üstünlük elde edecekseniz,

istediğinizi yapın.

Bedelini “para” olarak ödersiniz…

(3 de var bekleyin)…