-Kapat!

-Nasıl?

-Kapat kapat!

-Neyi?

-Dükkanı…

-Pardon unutmuşum…

-O’nu demiyorum

-İçinde bulunduğun mekanı…

*

-Kapat!

-Efendim?

-kapat kapat!

-Anlamadım?

-“dükkanı” diyorum…

-Tamamda beyefendi ruhsatım var…

-Fark etmez “kapat” diyorsam kapat…

*

Böyle konuşabilir misiniz bir esnafla…

Konuşamazsınız…

Hele konuştuğunuz bir AVM sahibiyse,

“Besmele çekmeden” kapısından giremezsiniz…

*

Ya dershaneler?

Onları neden kapatıyorsunuz?

“Halkın iyiliği için yapıyoruz bunu…

Fakirler gidemiyor o yüzden kapattırıyoruz”

*

Hayır efendim…

Asıl giden fakirler…

Ana “temizliğe gidiyor” evlere, çocuğunu dershaneye yolluyor…

Baba “mesaiye kalıyor” kurs parası ödemek için…

*

Peki, doğru mu fakirlere bu eziyeti çektirmek?

Tabiî ki değil…

Ama dershaneleri zorla kapatmakta çare değil…

*

Ayrıca…

Serbest piyasa şartlarına göre açılmış,

ruhsatlı, vergi veren yerler buralar…

*

Her şeye rağmen,

diyelim ki kapattınız…

Zenginle fakir çocuk arasındaki uçurum kapanacak mı?

Bilakis artacak…

*

Zengin “özel öğretici” tutacak kendisine…

Fakir eli kolu bağlı izleyecek…

*

“Fakire pozitif ayrımcılık yapacağız” derken,

“özel hoca”yla okuyacak olan zengin çocuklarına,

en iyi üniversiteleri tahsis edeceksiniz…

*

Sonra…

Sonra merdiven altı dershaneler açılacak…

Üç beş aile bir araya gelip, öğretmen tutacak…

doluşacaklar evin birine…

Dershane halini alacak ortam…

Tek fark, kuru pasta çay...

*

Peki, “dershaneler kapatılmamalı mı” diyorsun?

Evet “kapatılmasın”

Ama…

“Kapatsınlar”

???

*

Her iki adımda bir açılan,

“döviz büroları” nasıl bitti?

Hayatın akışı içerisinde…

Kuyruk oluyordu insanlar buralarda…

Sonra ne oldu?

Enflasyonun beli kırıldı…

Türk parası değer kazandı…

Adamlar ise işyerlerini kapatmak zorunda kaldılar…

*

Dershaneleri de böyle kapatabilirsiniz…

Sınavları, okullarda verdiğiniz bilgilere göre yaparsınız…

Test çözme kurnazlığını okuldaki öğretmenler anlatır…

Ya da gördüğü derslerden sınava tabi tutulur öğrenciler…

*

Ufkunuzu geniş tutarsanız…

Zaten dershane diye bir şey kalmaz ortada…

*

Dolayısıyla,

hem hak yememiş olur,

hem de çözüm üretmiş olursunuz…

*

Ayrıca…

Bakkalcıya, manavcıya, “kapat” diyemeyeceğiniz gibi,

Dershaneciye de “kapat” diyemezsiniz…

*

“Deriz” deyip…

“Fark etmez” diyorsanız “fark etmez”

“Farketmez” diyorsanız yine “fark etmez”

*

Biraz daha dikkat…

-

Sağlıcakla kalın…