15 yıl geçmiş üzerinden.

Neyin?

28 Şubat Darbesi’nin...

*

Dönüp bir bakalım o döneme...

Hangi kararlar alınmıştı?

Yani içeriğinde neler vardı?

Söyleyeyim:

“Cuma günü namaza giden memurları engelleyin”

Başka?

“Eşleri başörtülü olanları fişleyin”.

Başka başka?

“Evde Kuran-ı kerim bulunduranları işten atın”

“içki içmeyeni masadan kaldırın”

“Allah diyene vurun”,

“Peygamber diyene vurun”

*

Peki 28 Şubat kararlarında neler yoktu?

Onları da söyleyeyim:

“Tecavüzü engelleme” yoktu...

“Terörle mücadele etmek” yok,

“Soyguncuları ve hortumcuları etkisizleştirme”

“İnsanları koruma” hatta “Hayvanları” bile koruma yoktu.

“Orman katliamı” yok,

“Adaleti sağlamak” ise hiç yoktu...

*

Yani,

Darbeciler sayesinde,

hırsızların önü açılmış,

gaspçılık meslek olmuş,

Ama

kendi halinde yaşamak ise yasaklanmıştı.

*

“İktidarımız 1000 yıl sürecek” denmişti faşistler...

Ama 5 yıl bile süremedi.

Salyalı ağızları ile kalakaldılar.

*

Erdoğan efsanesiyle yıkıldı bu çeteler...

Beyaz kefeni ile gelen bir başbakan sayesinde...

Ölümü göze almış,

bir Abdullah Gül,

bir Bülent Arınç sayesinde...

*

Bugünden bir korkum yok,

Ama yarın için endişeliyim...

Çünkü,

Her zaman bu ülkede Erdoğan olmayacak.

Siperde bekleyen vampirler var.

En ufak bir açıkta başlarını kaldıracak,

buldukları bir boşlukta iktidarı ele geçireceklerdir.

*

Demokrasi, sadece Erdoğan’’a “sağlık dilemek”,

“Allah başlımızdan eksik etmesin” demekle yürümez.

“Demokrasi mücahitleri” yetiştirmek gerekir.

İdealizmi olan bir gençlik...

Korkmayan,

gerektiğinde;

darbecilerin eline geçen tankların, topların üzerine çıkabilen bir nesil...

Namluyu halkın üzerine çevirenlerden hesap soracak bir gençlik...

Ancak bu sayede demokrasiyi ayakta tutabiliriz.

*

Ama

işin başka kolay yanı daha var:

Hiçbir şeye karışmayan bir nesil yetiştirmek...

Başınızda eli silahlı adamlar,

bir taraftan sizi çalıştırır,

diğer taraftan paranızı yer.

Bu da başka bir alternatif...

*

Sonuç itibariye,

demokrasi ve çağdaşlık için iki seçeneğimiz var:

Ya,

cesaretle halkın sorunlarını gündeme taşıyacağız,

Ya da,

“bana ne!” deyip,

meydanı “soyguncu burjuvalara”,

“Oligarşi jakobenlerine” bırakacağız.

Karar halkımızın...

Hür kalın...

*