Beytülmala uzanan eli kesmek

En sonda ifade edeceğimi başta söyleyeyim…
 
Devlet kadrosunda çalışanlar;
 
İster Cumhurbaşkanı olsun,
 
ister Başbakan…
 
İster Milletvekili,
 
ister Bürokrat olsun…
 
Hırsızlık yapılıyorlarsa…
 
Verilecek en hafif ceza “idam” olmalıdır…
 
*
 
Tüyü bitmemiş yetimin parasını yiyenler
 
elini kolunu sallayarak gezemesin…
 
Kesinlikle ve kesinlikle,
 
asılsın bu yaratıklar…
 
*
 
Ama…
 
Gerçekten bu hainliği,
 
Bu pisliği yaptılarsa…
 
*
 
Ortada daha yargılama yok…
 
Ama infaz gerçekleşti…
 
*
 
Şu…şu…şu… suçlu…
 
Bu kadar basit…
 
*
 
Yargı konusu uzun…
 
Çelişkilerle dolu…
 
Takılmayacağım o yüzden…
 
*
 
Başka bir şey söyleyeceğim…
 
Cumhuriyet tarihinin en başarılı hükümeti,
 
“yolsuzluk” ile suçlanıyor…
 
*
 
10 yılı aşkın hükümet olup, ülke yönetti bu kadro…
 
İçlerinden çalan oldu, olmadı…
 
kahin değilim, bilemem…
 
*
 
Bildiğim ama, yine de yağcılara sormak istediğim bir husus var:
 
Ak Parti ile mücadeleniz 17 Aralık 2013’de başladı…
 
Yani…
 
1 yıl önce değil…5 yıl önce, 10 yıl önce değil…
 
Dolayısıyla şimdiye kadar hırsızlık yapmayan Ak Parti,
 
Tezinize göre 17 Aralık sonrası kötü yola düşmüş…
 
Şimdi sorum şu:
 
Ak Parti dershaneleri kapatma kararını 17 Aralık 2013’den 1 ay önce değil de,
 
17 Aralık 2014’de verseydi,
 
1 yıl daha Ak Parti’ye yağ çekmeye devam edecek miydiniz?
 
*
 
Ve şunu da sormak istiyorum:
 
10 yıl hırsızlığı saklamak, hırsızlık yapmak kadar; suça ortak olmak değil midir?
 
*
 
Demek ki…
 
Hırsız, 10 yıl önce hırsızsa, ancak size dokunmamışsa masum…
 
10 yıl geçmesine rağmen “kışt” demişse tavuğunuza 10 yıl sonra hırsız…
 
*
 
İşinize nasıl gelirse…
 
*
 
Peki var mısınız,
 
“Beytülmala uzanan el, kızım Fatıma'nın eli de olsa keserim”
 
düsturunu uygulamaya…
 
 10 yıl daha beklemeden var mısınız?